Apollo Programı’nda Bilim: Ay Yüzeyindeki Deney Aygıtları

Apollo Programı’nda Bilim: Ay Yüzeyindeki Deney Aygıtları

20 Temmuz 1969 yılında Apollo 11 Ay yüzeyine inen ilk görev oldu. İnsanlık için büyük olan bu adımda astronotlar yanlarında çok fazla eşya götürmedi. Sonuçta bu ilk ziyaretti. Ancak bundan sonraki görevlerde bilim insanlarının hazırladıkları ölçüm aygıtları ile donatılan astronotlar Ay hakkında eşi benzeri olmayan bilgileri edinmemizi sağladı. Toplamda altı Apollo görevinin her birinde bilimsel araştırmaları yürütebilecek deney aygıtları Ay yüzeyine yerleştirildi. Bu aygıtların yaptıkları ölçümler sayesinde uydumuz Ay’ın yapısı ve onun yüzey ortamı hakkında oldukça önemli yeni bilgiler öğrendik.

Ay yüzeyindeki deneyleri yürütmeyi sağlayan aygıtlar bilim insanları ve mühendisler tarafından özel olarak hazırlandı. Bu aygıtların kurulumu iki saatten fazla sürüyordu. Bu nedenle Ay yüzeyine ilk iniş görevi yani Apollo 11’de aygıt kurulumunun uzun sürmesinden dolayı çok daha basit kurulumu kolay farklı aygıtlar Ay’a götürüldü. Bu aygıtlar bir depremölçer ve ay tozu toplayıcıydı. Ay yüzeyine konulan depremölçer 27 Ağustos 1969 tarihine kadar çalıştı. Planlanan ömründen bir ay daha fazla çalışan bu depremölçerle 100 ile 200 arasında ufak göktaşı çarpması kaydedildi.

  

Hazırlanan diğer aygıtlar ise Apollo 12, 14, 15, 16 ve 17 görevleri ile birlikte Ay yüzeyindeki farklı bölgelere yerleştirildi. Bu deney aygıtları daha karmaşık bir yapıya sahipti. Tek bir parçadan oluşmuyordu ve aygıtların hepsi bir merkezi aygıtta toplanıyordu. Bu aygıtların çalışması ve elde ettikleri ölçümleri yeryüzüne ulaştırmaları için enerjiye de ihtiyacı vardı. Bunun için radyoaktif plütonyum elementi kullanıldı. Yeryüzüne veri aktarımında ise çift yönlü iletişim tercih edildi. Ay yüzeyindeki aygıtlar yeryüzüne veri gönderirken aynı zamanda yeryüzündeki bilim insanları da bu aygıtları belirli komutlar verebiliyordu.

Deney aygıtlarının görevleri; Ay’ın çok ince hava katmanını araştırmak, Güneş rüzgârı ve buradan kaynaklı yüklü parçacıklarını saptamak, Ay tozunu biriktirerek incelemek ve Ay’ın zayıf manyetik alanı hakkında bilgi toplamaktı. Aygıtların ölçümleri sorunsuz yapabilmesi için Ay yüzeyindeki zorlu koşullara dayanacak özellikte geliştirildi. Ay yüzeyinden yapılan ölçümlere göre her bir aygıt Ay’da gündüz olduğunda 85 0C çıkan sıcaklığa ve gece de -197 0C düşen sıcaklığa dayanıyordu. Ayrıca Ay’ın ısı dağılımını araştıran aygıtlardan birinin ölçümüne göre Ay yüzeyinden yaklaşık 1,5 metre derinlikte sıcaklık nerdeyse sabit olup 20 0C idi.

  

Depremölçerler deney aygıtları arasındaki en önemli olandı. Bu depremölçerlerden bazıları durağan özellikteydi. Bu özelliğiyle Ay’ı bütün bir şekilde “dinleyen” depremölçerler özellikle göktaşı çarpmaları sonucu Ay yüzeyinde oluşan minik titreşimleri de algılayabiliyordu. Bunun yanı sıra uzaktaki Ay depremlerini, uzay araçlarının çarpmalarını ve hatta insan yapımı patlamaları bile algılama özelliğine sahipti. Bu aygıtların ölçümüne göre Ay’da her gün bir tane göktaşı çarpması oluyor ve her ay ortalama iki Ay depremi yaşanıyordu. Ay depremleri genel olarak sığ biçimde olurken en az 10 dakika sürüyordu. Bu özellikleri bakımından Ay’daki depremler Yer’dekilerden çok daha uzun sürer. Bu aygıtların ölçümlerinden saptanan depremlerle asıl amaç Ay’ın iç katmanlarının ortaya çıkarılmasıydı. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgulara göre Ay’ın özeği, Ay’ın %20-25’ini ancak kaplıyordu. Depremölçerlerin kaydettiği en alışılmadık titreşim ise Apollo 12 ay aracının yükselirken çıkardığı sarsıntıydı. Apollo 14 ve 16 görevlerinde ise pasif değil etkin depremölçerler Ay’a götürüldü. Böylece yapay bir patlama oluşturularak Ay’ın iç katmanlarının buna tepkisi ölçülebilecekti. Yapılan ölçümler sonucunda Ay kabuğunun çatlaklarla dolu bir yapıda olduğu ve buradan yola çıkarak Ay yüzeyinin göktaşı sağanağı ile milyarlarca yıl dövüldüğü keşfedildi.

Apollo görevleriyle birlikte Ay yüzeyine yerleştirilen bilimsel aygıtların büyük çoğunluğu 30 Eylül 1977 tarihine kadar çalıştı. Ancak NASA’nın giderlerini kısması gerektiğinden dolayı bu deney aygıtların çalışması kalıcı olarak bu tarihte durduruldu.