İSTEK BELDE GÖZLEMEVİ NASA’nın JUNO PROJESİNDE GÖREV ALIYOR

İSTEK BELDE GÖZLEMEVİ NASA’nın JUNO PROJESİNDE GÖREV ALIYOR

 

Çıplak gözle izlendiğinde Jupiter parlak bir yıldıza benzer. Gezegenin görkemini sezen antik uygarlıklar Jupiter’i tanrı Zeus ile özdeşleştirmiş, 1610 yılında Galileo eline geçen teleskobu ilk bu cisme çevirmiştir. 400 yıldır kesintisiz gözlem altında tuttuğumuz gezegene 1973’ten başlayarak çeşitli uzay araçları da gönderilmiş, atmosfer olayları, manyetik aktivite ve iç yapısı elden geldiğince incelenmiştir. Tüm bu uğraşlara rağmen Jupiter hakkında bildiklerimiz sınırlıdır.

Jupiter, Dünya’dan 320 kat daha ağırdır. Hacimce öylesine büyüktür ki içerisine 1300 tane Dünya sığabilir. Öte yandan kütlenin hacime oranına baktığımızda ilginç bir tablo çıkar; Dünya’nın ortalama yoğunluğu santimetreküp başına 5,5 gram iken, Jupiter’de bu oran 1,3’tür. Bir diğer deyimle Dünya taş bir gezegen, Jupiter ise gazdan bir devdir. Jupiter’e giden bir uzay aracının üzerine inebileceği bir yüzey yoktur. Bir an için Jupiter’in yüzeyi olduğunu varsayalım, gezegenin yerçekimi hareket etmemizi olanaksız hale getirecektir; örneğin Dünya üzerinde 70 kilogram gelen biri Jupiter üzerinde 165 kilogram ağırlığa ulaşacak dolayısıyla yerden kalkamaz hale gelecektir. Kimyasal incelemeler gezegenin %75 hidrojen, %24 helyum, %1 kadar metan, amonyum ve az miktarda karbondan oluştuğunu göstermiştir.

Güneş çevresinde saniyede 13 kilometre hızla yol alan gezegen bir turunu 11 yılda tamamlar. Dünya’da 22 yaşında olan biri, eğer Jupiter’de doğmuş olsaydı Güneş çevresinde 2 tur atmış, dolayısıyla 2 yaşında olacaktı. Bu durumun Jupiter’e gidersek zamanın yavaşlayacağı, daha geç yaşlanacağımız anlamına gelmediğini belirtelim.  Şaşırtıcı şekilde dev gezegen kendi çevresinde yaklaşık 10 saatte döner. Dolayısıyla Dünya’mızda bir yıl 365 gün iken, bir Jupiter yılı 9600 Jupiter günü sürer.

Jupiter, ince bir halka ve yetmişe yakın uydu ile kendi başına bir Güneş sistemine benzer. Gezegenin uydularından dört tanesi küçük bir arazi dürbünü ile görülebilir. 1610 yılında uyduların geceden geceye yer değiştirmelerini gözleyen Galileo, Dünya’nın evrenin merkezi olmadığına dair ilk gözlemsel kanıtı elde etmişti. Bu uydulardan Io (Ayo) Dünya dışında aktif yanardağlara sahip tek gökcismidir; Europa ise buz yüzeyin altında sıvı bir okyanusla kaplıdır.

Jupiter gezegeni teleskopla incelendiğinde bir disk şeklinde görünür. İlk bakışta iki koyu renk bant ve güneydeki bandın üzerinde elips şeklinde bir bölge dikkati çeker. Gezegenin aydınlık yüzeyi, Güneş ışığı yansıtan yüksek bulutlar, koyu bantlar ise üzerine yüksek bulutların gölgesinin düştüğü alçak bulutlardır. Bulutlar, gezegenin derinliklerinde neler olduğunu görmemize engel olur. Radyo dalgaları ile yapılan incelemeler de kısıtlı bilgi sağlayabilmektedir. Gezegenin atmosferinin altında bulunan metalik hidrojen radyo dalgalarının geçmesine izin vermediğinden iç kısımlarda neler olduğuna dair sadece tahmin yürütülebilmektedir. Çekim kuvveti yüzünden derinlere inildikçe basıncın arttığı, dolayısıyla sıkışma sonucu gazın ısındığı düşünülmektedir. Gezegen üzerindeki atmosfer olaylarını tetikleyen bir numaralı etken bu ısınma olayı olmalıdır. Jupiter’in merkezinde yer alan ve Dünya’nın iki katı kütleye sahip olduğu sanılan katı çekirdek hakkında ise hiçbir doğrudan veri sahibi değiliz.

Jupiter gözlemlerinde “Hızlı görüntüleme” tekniği kullanılıyor. Hızlı görüntüleme tekniği saniyede 100 veya daha fazla kare resim elde edilmesine dayanıyor. Çekilen pozlar incelenerek atmosfer yüzünden kalitesi bozuk olanlar elendiğinde 100 kare içerisinde mükemmel kalitede 2-3 kare resim elde ediliyor. Sonra bu resimler üst üste bindirilerek sinyal güçlendirmesi yapılıyor. Aynı işlem farklı renklerde filtrelerle tekrarlanarak çok yüksek kalitede renkli görüntüler elde ediliyor.

JUNO’nun Sonu

2018 yılının Şubat ayında JUNO, görevinin sonuna gelmiş olacak. Dünya’dan gönderilecek bir komutla yörüngeden saptırılarak “intihar yörüngesine” sokulacak ve Jupiter’e düşmesi sağlanacak. Yüksek hızla gezegenin bulutlarına girerken artan ısı, Güneş panellerinden başlayarak aracın kavrulmasına, bu arada LEGO figürlerinin erimesine neden olacak. JUNO, Jupiter’in bulutlarında dağılırken İSTEK Belde Gözlemevi bilime sağladığı katkının yanısıra yeni bilimsel ortaklıklar için değerli tecrübeler kazanmış olarak bir sonraki projeye başlayacak.